Bir iç mimar olarak, bazı koleksiyonlarla karşılaştığımda içimden “Evet… işte aradığım huzur bu!” dediğim anlar olur. Bohem Yemek Odası da tam olarak böyle bir seri. Sanki bir mekâna değil de, insanın ruh haline tasarım yapıyormuşuz gibi… Yumuşak tonlar, doğal dokular, sade kıvrımlar ve bir o kadar da sıcak bir atmosfer.
Bugün seni hem profesyonel bir gözle hem de biraz eğlenceli bir iç sesle hazırlanmış bir Bohem Yemek Odası Moodboard turuna çıkarmak istiyorum. Arada mimari detay vereceğim, arada da “bu sandalye çok tatlı değil mi ya?” diyerek duygusal coşkuya kapılacağım. Şimdiden söyleyeyim: suç bende değil, tasarım çok güzel.
Bohem stilin özü; doğal olan ne varsa, olduğu gibi kabul etmektir. Ahşap tonlarının sıcaklığı, bej ve ekru gibi huzur veren skalalar, mekânda nefes aldıran ferahlık… Moodboard’un tam da bu noktada yaptığı şey, seni “şehir karmaşasından uzaklaştıran bir ev” fikrine yönlendirmek.
Girişte kullandığımız sıcak bej tonları, mekanı hem yumuşatıyor hem de diğer aksesuarlarla mükemmel uyum sağlıyor. “Bir duvar rengi bu kadar mı her şeyi toparlar?” dersen, evet… Ton sür ton çalışmak bir mimarın gizli gücüdür.
Bu arada, bazı müşteriler şöyle diyor:
“Hocam bu renk çabuk kirlenmez mi?”
— Evet, her renk kirlenir ama Bohem yemek odasında kir bile estetik duruyor. (Şaka bir yana, temizlik için doğru ürünlerle hiçbir sorun yok.)
Bohem Yemek Odası’nın sandalyeleri bana her baktığımda minik bir iç çekiş yaşatıyor. Çünkü bu yuvarlak hatlı, yumuşacık oturumlar sadece güzel görünmekle kalmıyor, aynı zamanda ergonomik açıdan da dengeli.
Bir mimar tarafım şöyle diyor:
“İnsan vücudu bu formu sever, sırt desteği doğal kıvrımı takip ediyor, dolayısıyla konfor artıyor.”
Bir humanize tarafım ise:
“Misafir gelince kimse sandalyeden kalkmak istemeyecek… bu bir sorun olabilir.”
Yemek masasının tasarımındaki sadelik bilinçli bir tercih. Göz yormayan, doğal ahşap tonlarının ağırlıkta olduğu bu yapı minimalizmi bozmadan sıcak bir görüntü yaratıyor. Masanın etrafındaki küçük detaylar ise mekânın bütünlüğünü güçlendiriyor.
Ahşap yüzeyin dokusu özellikle seçilmiş—çok parlak değil, tamamen mat da değil. Yani fotoğraflarda kusursuz çıkacak, gerçek hayatta da “fazla çiğ” durmayacak ideal denge.
Konsollar sadece yemek odasında tabak çanak saklamak için varmış gibi düşünülür ama aslında bir mekânın ritmini belirleyen en önemli mobilyalardan biridir. Bohem Yemek Odası konsolu da bu ritmi modern ve zarif bir şekilde tutuyor.
Kemer formundaki kapak tasarımı, mekâna hafif bir yumuşaklık katıyor. Bohem tarzının rahatlığını modern çizgilerle birleştiren bu form, mekânı sıkıcı olmaktan çıkarıp yaşanabilir hale getiriyor.
Bir mimar bakış açısıyla:
“Bu oranlar gözü yormaz, konsol genel tasarıma çok güzel bağlanmış.”
Bir humanize bakış açısıyla:
“Bu konsolun üstüne mum, kitap, dekor, bitki… hepsini dizerim. Sonra silmek biraz zor olur ama her şeye değer.”
Moodboard’da seni belki de en çok mutlu edecek detay aksesuarlar. Çünkü bohem stilde aksesuar seçimi, tarzın ruhunu belirliyor:
Seramik vazolar: Mekâna butik bir sanat dokunuşu veriyor.
Hafif dokulu halı: Odadaki bütün ışığı yumuşatıyor.
Bitki düzenlemeleri: “Evde yaşam var” hissi katıyor.
Minimal abajur ve aydınlatma: Gözü yormadan şıklık sunuyor.
İç mimarlıkta temel bir kural vardır:
“Evin karakteri, büyük mobilyalarda değil, küçük dokunuşlardadır.”
Ve kabul edelim, Bohem Yemek Odası aksesuarları gerçekten “kişilikli”.
Bohem stilin en keyifli tarafı, dokuların bir arada harmonik çalışmasıdır. Bu koleksiyonda yumuşak kumaş, doğal ahşap ve zarif metal detaylar aynı sahnede buluşuyor.
Bir müşteri bana sormuştu:
“Hocam bu oda fotoğraftaki gibi durur mu?”
Cevabım:
“Doğru ışık + doğru dekorasyon = Aynısı olur.”
Bohem Yemek Odası’nı özel yapan şey, mekanın kendi ışığını bile güzelleştiriyor olması.
Eğer yemek odan:
Katı, sert hatlarla doluysa,
Çok “resmi” bir havadan sıkıldıysan,
Evin sana daha sıcak bir karşılık vermesini istiyorsan,
Bohem Yemek Odası tam bir kurtarıcı. Sıcaklığı, sadeliği ve doğal duruşuyla hem modern hem de duygusal bir atmosfer kuruyor.
Ve itiraf edeyim… Bu moodboard’u tasarlarken kendimi “evim için bir tane seçsem hangisini alırdım?” diye düşünürken buldum.
Cevap: Hepsini.
Bohem Yemek Odası Moodboard’u, sadece bir dekorasyon rehberi değil; evinin enerjisini değiştirecek bir ilham kaynağı. Hem profesyonel olarak hem de bir insan olarak söylüyorum:
Bu koleksiyon, evine huzur katacak.
Renkleri sakin, duruşu zarif, hissi samimi…
Ve en güzeli, her bakışta seni mutlu edecek bir sıcaklık taşıyor olması.
Eğer “Benim evimde böyle bir atmosfer olsun.” diyorsan, Bohem Yemek Odası tam sana göre.
Bir iç mimar olarak, bazı koleksiyonlarla karşılaştığımda içimden “Evet… işte aradığım huzur bu!” dediğim anlar olur. Bohem Yemek Odası da tam olarak böyle bir seri. Sanki bir mekâna değil de, insanın ruh haline tasarım yapıyormuşuz gibi… Yumuşak tonlar, doğal dokular, sade kıvrımlar ve bir o kadar da sıcak bir atmosfer.
Bohem Yemek Odası Koleksiyonu; doğallığı, sıcaklığı ve özgür ruhu bir araya getirerek huzurlu bir yaşam alanı sunuyor. Tasarımın merkezinde doğal ahşap yüzeyler, etnik dokular, yuvarlak hatlar ve yumuşak renk paleti bulunuyor. RAL 7003 Moss Grey gibi doğadan ilham alan tonlar ile Trend Meşe dokusu mekâna sıcak ve samimi bir atmosfer kazandırıyor. Bohem Star Konsol’un yuvarlatılmış kapak formu, heykelsi kolon ayaklı yemek masası ve konforlu dokusuyla Bohem Star sandalyeleri koleksiyonun temel mobilyalarını oluşturuyor. Etnik örgü desenli halı, seramik aksesuarlar, doğal bitkiler ve bambu hissi veren aydınlatma; mekânın bohem ruhunu pekiştiriyor. Bu moodboard, modern yaşamın stresinden uzak, daha doğal ve içten bir yemek alanı isteyenler için ideal bir rehber niteliğinde. Bohem stil, hem sıcak hem işlevsel bir atmosfer sunarak evin enerjisini tamamen değiştiriyor.
Vera Yatak Odası moodboard’u, modern sadeliğin altın dokunuşlarla buluştuğu sakin ve zarif bir atmosfer sunuyor. Soft bej paleti, meşe dokusu ve ince altın detaylar, mekâna hem sıcaklık hem de rafine bir görünüm kazandırıyor. Yatak başlığındaki dikey ritim, minimal tasarımı güçlendirirken; ince ayak yapıları ve yumuşak yüzey geçişleri odanın ferahlığını artırıyor. Fonksiyonellik ve estetik arasında dengeli bir ilişki kuran Vera, hem şık hem de rahat bir yaşam alanı oluşturmak isteyenler için ideal bir tasarım yaklaşımı sunuyor.
Mobilya dünyasında artık gösterişli detaylardan çok; sadelik, kalite ve zamansızlık konuşuluyor. 2025’in öne çıkan yaşam tarzı olan sessiz lüks , hem tasarıma hem kullanıcı deneyimine bambaşka bir yaklaşım getiriyor. Bu yazımızda bu yeni dekorasyon anlayışını incelerken, Dizayno Home’un Renata koleksiyonunu koltuk, yatak odası ve TV üniteleriyle detaylı şekilde ele alacağız.
Salon dekorasyonunda mobilyaların genel uyumu kadar, odaya yön veren tek bir parça vardır: TV ünitesi. Televizyonun konumlandığı alan sadece bir ekran değil, aynı zamanda evinizin karakterini yansıtan, stilinizi tanımlayan bir merkezdir. Oturma gruplarının yerleşimi, aydınlatma düzeni, hatta halı seçimi bile çoğu zaman bu parçaya göre şekillenir. Peki TV üniteniz gerçekten ne anlatıyor? Salonunuzda nasıl bir denge kuruyor ve odak noktası oluşturuyor?
Yatak odası dekorasyonunda estetik kadar işlevsellik de önemli bir faktördür. Özellikle yaşam alanlarının küçüldüğü günümüzde, mobilya seçiminde yalnızca görünüm değil, sunduğu depolama ve kullanım kolaylığı da göz önüne alınmalıdır. Bu noktada en çok tartışılan konulardan biri şudur: “Karyola mı baza mı tercih edilmeli?” Her iki seçenek de farklı avantajlara sahip olsa da, yaşam tarzınız, evinizin fiziksel şartları ve kişisel alışkanlıklarınız bu tercihi doğrudan etkiler. Dizayno Home’un farklı yaşam alanlarına özel geliştirdiği Polo, Renata, Bohem ve Kona koleksiyonları bu seçim sürecinde ilham verici detaylar sunuyor.
Mobilya sadece bir ihtiyaç değil, yaşam alanınızın ruhunu belirleyen en önemli unsurlardan biridir. Dizayno Home olarak biz, yalnızca mobilya üretmekle kalmıyor; satış sonrasında da yanınızda yer alıyoruz. Satış sonrası hizmet anlayışımız, müşterilerimizin memnuniyetini en üst seviyede tutmayı hedefleyen, sistemli ve çözüm odaklı bir süreçtir. Bu yazımızda, Dizayno Home’un satış sonrası destek süreçlerini adım adım anlatarak, neden bize güvenebileceğinizi detaylandırıyoruz.
Yatak odasında huzuru yakalamanın yolu, düzenli ve işlevsel bir yaşam alanı oluşturmaktan geçer. Bu düzenin temel yapı taşı ise doğru bir gardırop seçimidir. Günlük yaşamda sıkça kullandığımız birçok eşyayı organize etmek, sınırlı alanı en verimli şekilde değerlendirmek ve estetikten ödün vermemek adına fonksiyonel dolap kullanımı büyük önem taşır. Bu yazımızda, yatak odanızı düzenlemenin püf noktalarını paylaşırken, Dizayno Home’un Renata Modüler Gardırop modeli üzerinden örneklerle ilerliyoruz.
