Tasarımda en sevdiğim anlardan biri, henüz ortada tamamlanmış bir oda yokken bile mekânın ruhunu bir moodboard üzerinden hissedebilmektir. Bazen tek bir renk kartelası, bazen bir kumaş dokusu, bazen de zarif bir aksesuar… Hepsi bir araya gelir ve ortaya “işte bu” dediğiniz bir atmosfer çıkar. Vera Yatak Odası için oluşturulan bu moodboard da tam olarak böyle bir deneyim sunuyor.
Görselin her köşesinde, sakinliğin altın bir dokunuşla buluştuğu, modern çizgilerin yumuşak geçişlerle desteklendiği bir hikâye var. Anlatacağım her detay, aslında bu hikâyenin satır araları.
Moodboard’a baktığınız anda gözünüze ilk çarpan şey büyük ihtimalle bej tonlarının sakince yayıldığı atmosfer olacak. İç mimaride bej tonları çoğu zaman “güvenli liman” olarak görülür; risk aldırmaz, yorucu değildir, üzerine her detay rahatça işlenebilir.
Ancak Vera’da bu ton yalnızca bir fon değil, tam anlamıyla ana karakter.
Bej – meşe – altın üçlüsü, adeta “sessiz bir zarafet” anlaşması yapmış gibi.
Soft bej: Odaya ilk girdiğinizde nefesinizin otomatik olarak yavaşlamasına sebep olan ton.
Meşe dokusu: Doğayı içeri davet eden hafif bir sıcaklık. “Ev hissi” dediğimiz şey biraz da bu işte.
Altın detaylar: Gözünüzü yormayan, “ben buradayım ama abartılı değilim” diyen zarif vurgular.
Renkler bir odanın duygu durumudur. Vera’nın renk dili de çok net:
Sadelik, huzur, modern şıklık.
Bir mimar olarak, malzemeleri seçerken yalnızca estetiğe değil, onları yıllarca yaşayacak birer karakter olarak değerlendirmeye çalışırım. Moodboard’daki malzemelerin her biri, Vera’nın konfor odaklı yapısını destekler nitelikte.
Mat yüzeyler: Gün ışığını yumuşak bir şekilde dağıtıyor. Işığın mekânla kavga etmediği, aksine dans ettiği bir atmosfer yaratıyor.
E1 sınıfı malzeme: Son yıllarda iç mimaride sağlıklı üretim konusu büyük önem taşıyor. Vera bu konuda bilinçli bir tercih sunuyor.
Altın kulplar: Bu kulpların tasarımı özellikle dikkatimi çekti. İnce ama güçlü; sade ama karakterli. “Az detayla çok şey söyleme” sanatı tam olarak bu.
Hatta şunu çok net söyleyebilirim:
Eğer bir yatak odası bu kadar sade renklerle çalışıp hala bu kadar güçlü durabiliyorsa, kullanılan malzeme kombinasyonu doğru seçilmiştir.
Minimal bir tasarım yapmak aslında zor olan tasarım türlerindendir. Çizgi ne kadar azalırsa hata payı o kadar artar. Çünkü göz, eksikliği hemen fark eder.
Vera’nın çizgilerinde ise bu hassasiyet çok doğru kurulmuş.
Yatak başlığındaki dikey dikiş kanalları, mekâna hem ritim hem de yükseklik hissi katıyor.
Komodin ve şifonyerdeki yatay form dengesi, dikey ritmi tamamlıyor.
Ayak yapısının ince altın kaplama olması mobilyaya hafiflik kazandırıyor; zeminden olması gerekenden daha az yer kaplıyormuş algısı oluşturuyor.
Bir tasarımcı gözüyle baktığımda, Vera’nın çizgileri bana şunu söylüyor:
“Sadelik basit değildir; iyi hesaplanmış bir sessizliktir.”
Bir mekânı güzel yapan şey sadece mobilya değildir, bunu her mimar bilir.
Işık… Dokular… Gölge oyunu…
İşte tüm bunlar moodboard’da çok güzel okunuyor.
Perde önerisindeki dikey yumuşak dokular, altın sarkıtın modern geometrisi ve yatağın başında önerilen zarif kompozisyon…
Hepsi birlikte düşünülmüş.
Göz hizasında yer alan aksesuarlar, altın yaprak figürleri ve yuvarlak hatlı objeler tasarımın “sertleşmesini” engelliyor. Bu da çok önemli bir detaydır çünkü fazla dikey çizgi kullanıldığında oda soğuklaşabilir. Moodboard bu dengeyi çok iyi kurmuş.
Ayrıca altın detaylı avize, Vera’nın modern lüks çizgisine küçük ama güçlü bir imza atıyor.
Aydınlatmanın mekândaki etkisini şöyle tanımlayabilirim:
“Akşam olduğunda odanın kendi nefesini duyabiliyorsunuz.”
Modern mobilya tasarımında işlevsellik, estetik kadar önemli hâle geldi.
Vera Yatak Odası da bu konuda başarılı bir bütünlük sunuyor.
Dolap hacmi geniş ve düzenlemeye açık.
Komodin ve şifonyer çekmecelerinde yumuşak açılma sistemi oldukça konforlu.
Ayak yapısı sayesinde temizlik rahat.
Modüllerin ideal yükseklik oranları ergonomik olarak yerinde.
Moodboard’da bütün bunlar doğrudan görünmese bile, tasarım dilinden seziliyor. Tasarımın “sade ama kullanışlı” olacağını hissettiren bir karakteri var.
Bir yatak odası tasarlarken kendime hep şu soruyu sorarım:
“Bu odada uyandığımda nasıl hissedeceğim?”
Vera’nın moodboard’u bu sorunun cevabını veriyor:
Huzurlu
Ferah
Düzenli
Işığı güzel dağıtan
Uyumlu tonlarla çevrelenmiş bir alan
Bu koleksiyonun en güçlü yanı da aslında bu… Odayı yalnızca bir mobilya serisi olarak göstermiyor; bir yaşam hissi sunuyor.
Moodboard’a uzun uzun baktığınızda şu hissi alıyorsunuz:
Her parça aynı hikâyeye hizmet ediyor.
Renkler, dokular, formlar, aksesuarlar… Hepsi tek bir amaca yönelmiş:
Dingin ama güçlü bir modernlik.
Eğer bu tasarım dilinin tamamlanmış hâlini görmek ve modülleri detaylarıyla incelemek isterseniz “Vera Yatak Odası” koleksiyonu tüm açıklığıyla sizi bekliyor.
Mimari olarak baktığımda net bir şekilde söyleyebilirim:
Vera, günümüz modern sadeliğini sevenler için yalnızca bir mobilya takımı değil, düşünülmüş bir yaşam alanı önerisi.
Dinginlik, modernlik ve rafine bir zarafet…
Vera tam olarak bu üçlüden oluşuyor.
İç Mimar - Beyza Kılıç